“Ligin en fazla dikine pas atan takımıyız. Dikine pas atmak için yan pas atmak zorundasınız, bunu anlamıyorlar.”

Karmaşık organizasyonlar yapmak ve topa sahip oldunan dakikalarda toplu ve topsuz oyunda verimi artırmak için önce fiziksel güce dayalı basit organizasyonları yapabilmek gerekir. Bu organizasyonlar arasında basit kanat organizasyonları, ortalar ve mevki değişimleri olabileceği gibi rakibi şaşırtmak için hazırlanmış sürprizler ile rakibin zaafiyetleri üzerine kurulu küçük taktiksel hamleler olabilir.

Takımdaşlık olgusunun yerleşmeye başladığı durumlarda bazı maçlarda bazı oyuncular performansıyla ileriye çıkabilir ancak bu, her maç farklı bir oyuncunun bireysel performansından yararlanarak maç kazanmakla aynı şey değildir. İlk durumda bir geçiş döneminde endüstriyel futbolun bir açmazına düşerken ikinci durum, teknik direktörün zihninin açmazıdır.

Esasen kötü de oynayıp kazanabilmek böyle bir şeydir. Çünkü böyle bir kazançta ortaya pek bir şey koymamış, oyuncular henüz takımdaşlık olgusunu içselleştirmediğinden organizasyonlardan istedik verim alınamamıştır. İşte burada ölçme ve değerlendirme devreye girer. Ölçme ve Değerlendirme, “gol ile sonuçlanmasa dahi” organizasyonların ne kadar başarılı olduğunun tartılmasıdır.

Şu da var ki işin teknik boyutunu önemsemek, fiziksel boyutu görmezden gelmek; fiziksel boyutu önemsemek de teknik boyutu görmezden gelmek demek değildir. Ağır ve şiddetli antrenman yapmak, iyi antrenman yapmak anlamına gelmediği gibi düşük tempoda yapılan antrenmanlar da kötü değildir.

Eğer oyuncunuza sahada 90 dakika mücadele edecek antrenmanı yaptıramıyorsanız yöntemde, ne kadar iyi antrenman yaptırsanız da oyuncunuz 90 dakika sahada kalamıyorsa oyuncu tercihlerinizde bir problem var demektir.

Henüz bir antrenman kültürünün oluşmadığı ülkeden, şehirden, kulüpten ve sporculardan karmaşık organizasyonlar, yüksek yüzdede topa sahip olma, top tekniği ve top hâkimiyeti beklenirse elbette büyük bir doku uyuşmazlığı olacaktır. Hele ki bunu uygulamaya çalışan antrenörün yöntemi hatalı ise orada büyük sorunların baş göstermesi elbette kaçınılmaz olacaktır.

İç sahada oynadığın 30 dakikalık baskılı oyun, Anadolu deplasmanından zar zor aldığın 3 puan seni aldatmasın Abdullah Avcı. Gol, bir sonuçtur ve aldığın risklere bağlıdır. Daha zorlu mücadelelerden galip çıkmak için daha büyük riskler almak gerekir. Sen sahaya önce kazanmak için değil kaybetmemek, yani sana sırf sahaya çıktığın için verilen 3 puanı korumak için çıkıyorsun.

Gol atana kadar topa sahip olup organizasyon denemek, golü bulduktan sonra kalenin önünde depinerek güya derin alan savunması yapmak ne hücumu ne de savunmayı geliştirecek bir plandır. Çünkü modern futbol olarak adlandırılan total futbol, hücumun içinde savunma, savunmanın içinde hücum olduğunu savunur.

Eğitim, basitten karmaşığa doğrudur. Çok kötü bir antrenör olduğun gibi çok da kötü bir öğretmensin Abdullah Avcı. Yalnızca ambalajın çok parlak. Hiç kimsenin hiçbir şey anlamadığı bir ülkede sen yarım yamalak da olsa bir şeyler anlamışsın. Hiç kimse çalışmayınca sen de kendini çalıştım saymışsın.

Yazının başına geri dönersek… Sen insanları “bilmeden konuşan, cahil ama tatlı avam” olarak gördüğün sürece Fenerbahçe maçı öncesi sana “Hep ileride oyna” diyen taraftarın sana anlatmaya çalıştığı hakikâti göremeyeksin. Sonra kamera karşısına geçip insanımızın geri kalmışlığını bir Temel ile Dursun fıkrası anlatır gibi anlatacak ve sonunda senin gibi düşünen insanların sana daha çok inanmasıyla avunacaksın.

Senin anlamadığın da bu, Abdullah Avcı. Kısır bir döngüdesin. Halkımızı bilmezsin. Kafanın içinde planlar vardır. Herkesin ona uymasını istersin. Uymayana hakaret eder, erkeklik taslarsın. Oysa olduğun yeri en çok yeterli gören sensin. Az çalışıp çok çalıştığını düşünen sensin.

Çok kaliteli oyuncularla mı çalışmak istiyorsun? Sen de Arabistan’ın yolunu tutabilirsin. Zamanında Bülent Uygun gitmiş ve kalıcı da olmuştu. Bülent Uygun yapmışsa sen haydi haydi yaparsın. Mesela Jorge Jesus’tan hiçbir eksiğin yok. Biz seni anlayamadık ama oralarda seni anlayan birileri mutlaka çıkacaktır.

Konuyla ilgili bakınız: Simyager Başkanın Kimyager Teknik Direktörü