1. Önce Montella’nın Hakkını Teslim Edelim!
Konudan bihaber bakıldığında Montella’nın oyuncular üzerinde harika dokunuşları olduğu söylenebilir. Gerçekten 1.5 senede özellikle Balotelli’yi ustaca kullanabilmesiyle birçok oyuncuya yeniden hayat verdi Montella.
Ancak Montella için de Adana Demirspor’un belki de son şans olduğunu unutmamak gerekir. Çok erken yaşta yarışmacı kategoride boy göstermesine rağmen ne Roma ne Milan ne Fiorentina ne de Sevilla’dan istediğini alabildi Montella. Avrupa’da verilmeyen şans, yabancı hocalar söz konusu olduğunda Türkiye’de verilebiliyor. Samet Aybaba’ya hiç uymayan profilde oyuncuların transfer edilmesi ve nihayetinde Adana Demirspor’un takım disiplinini kaybetmesi, “ölmektense sıtmaya tutulmanın” tercih edilmesine neden oldu ve Adana Demirspor’un birazcık umut veren çıkışı Montella hocayı bugünlere getirdi.
2. Adana Demirspor Nasıl Bir Oyun Anlayışına Sahip?
Adana Demirspor, oyuncuların yeteneklerine bağlı bir oyun anlayışı yerine kollektif, kısa paslarla oyunu olgunlaştırıp savunma arkasına atılan toplarla etkili olan, sürpriz ceza sahası koşularının önemli olduğu, bununla birlikte mevkisel sadakatin pek de önemli olmadığı bir oyun anlayışına sahip. Montella, çok yetenekli futbolculara sahip olmasa da bu açığını sürekli yer değiştirme ve dinamizmle markajdan kurtulmayla sağlıyor.
Adana Demirspor, istikrarlı bir şekilde merkez hücumlarını artırmaya çalışıyor ama kadrosunun sürekli değişmesi Adana Demirspor’un istikrarlı bir oyun sergilemesine engel oluyor. Montella, Samet Akaydın’ın ayrılması gündeme geldiği sıralarda verdiği bir ropörtajda: “Samet da ayrılırsa iyice bakkala döneriz.” demişti. Adana Demirspor’un sahibi maalesef bir bakkal esnafı gibi 3’e alıp 5’e satmanın hesaplarını yapıyor. Dolayısıyla Adana Demirspor, baş altı bir pozisyona kendi kendini monte etmiş oluyor. İnsana değer vermekten uzak bu anlayışın sürdürülebilir bir başarı getirmesi mümkün değildir. Montella’nın kişilere bağlı olmayan oyunu, Murat Sancak’ın paraya bağlı anlayışına ters düşmektedir.
3. Adana ve Adana Demirspor…
Öte yandan en kalabalık 5. il olmasına rağmen şehrin imkânları da Murat Sancak’ın düşlediği türden bir anlayışı, sürdürebilecek seviyede değildir. Hele bir inatlaşma meselesi hâline gelen Adanaspor da şehrin mevcut kaynaklarının bölünmesine neden olmaktadır. Bir Anadolu kulübünün var olabilmesi, şehrin ve takımın bütünleşmesine bağlıdır. Geleneğinden hiçbir iz barındırmayan, Adana’ya has hiçbir şeyin olmadığı bir Adana Demirspor, bu şekilde nasıl ve ne kadar var olabilir?
Adana Demirspor; iç sahada oynadığı 11 maçta 7 galibiyet 4 beraberlik alıp attığı 24, yediği 7 golle ligin beşinci sırasında yer almasıyla deplasmanda oynadığı 13 maçtan 4 galibiyet 5 beraberlik 4 mağlubiyet alıp yine 5. sırada yer almasına rağmen 21 gol atıp 20 gol görmüş.
Bu demektir ki taraftar her şeye rağmen elinden geleni yapıyor ve şehir, yeniden Süper Lig’te olmaktan memnun. Bu âfet zamanlarında Trabzon deplasmanındaki Demirsporlular da bunun çok net bir göstergesiydi.
4. Kırmızı Kartla Değişen Oyun…
22. dakikaya kadar topa daha çok sahip olan ve skor üstünlüğünü de ele alan taraf Trabzonspor olsa da oyunun kontrolü Adana Demirspor’un elindeydi. Emre Akbaba ile henüz ikinci dakikada ve golden hemen sonra Belhanda ile sağ çaprazdan bulunan iki pozisyon, Trabzonspor’un hem ne kadar kırılgan olduğunu hem de işleyen Adana Demirspor planını gösteriyordu.
Bu yıl Avrupa hedefi koyan Adana Demirspor için Trabzonspor deplasmanından alınacak üç puan oldukça önemliydi. Buna mukabil Adana Demirspor oyuncularında hiç de normal olmayan bir gerginlik vardı. Her ne durumda olursa olsun Trabzonspor deplasmanını hafife almak doğru değildi. Nihayetinde Belhanda’nın takım arkadaşlarına ihanet eden şamarı, Adana Demirspor’u 10 kişi bıraktı.
Bundan sonra sahaya 4-4-1 şeklinde dizilmeye çalışan Adana Demirspor’un oyun hâkimiyetini iyice elinden düşürdüğü görüldü.
5. Montella’nın Oyuna Müdahalesi…
Bu sırada Montella’dan tam zamanında 2 hamle geldi. Yusuf Sarı ve Akintola oyundan çıkarken Sherrif N’diaye ve Jorge Morel oyuna girdi. Kırmızı karta kadar Adana Demirspor’da Stambouli- Badou ikilisinden biri, iki stoper arasına yaklaşırken bekler oyuna genişlik katıyordu. 4-4-1 ile Trabzonspor 1. bölgesinde hem sayısal hem de nitel anlamda geriye düşen Adana Demirspor, beklerden de istediği verimi alamıyordu. Üstelik atak geliştirmek zorunda olan Adana Demirspor’da Semih ve Kevin Rodrigues arasındaki boşluk genişliyor ve bu da Trabzonspor’un maçı koparması için fırsat yakalamasına sebep oluyordu. İlk gol zaten stoper- bek arasındaki uyumsuzluktan gelmişti. 24. dakikada Abdülkadir’in sağ çizgiden taşıyıp ceza sahasına girerek attığı şut, gol olsa Trabzonspor maçı çoktan kopartmıştı.
Bundan sonra Adana Demirspor, tam da 10 kişi kalan bir takımın dizilmesi gerektiği şekilde dizildi. 3-4-2 dizilişine geçerek hem Trabzonspor hücum oyuncularıyla bire bir eşleşip savunma güvenliğini sağladı hem beklerini daha aktif kullandı hem de savunma arkasına koşu atma planını daha iyi sahaya yansıtabildi. Burada Stambouli, daha geride merkezde açılan iki stoper konumlanırken takımın en golcü ismi Badou N’diaye, daha ön pozisyonda görüldü.
3’lü savunmanın amacı, oyuna daha çok oyuncuyu dahil edebilmektir. Bunun için takımın 3’lü oynamaya hazır bulunuşluluğunun olması gerekir. Bu hazır bulunuşluluk Adana Demirspor’da vardı. Üstüne Trabzonsporlu oyuncuların tavrı eklenince ilk yarıda oyunun son bölümüne Adana Demirspor hâkim oldu.
İkinci yarıda 78. dakikadaki gole kadar Trabzonspor ofans hattında yaprak kımıldamıyor desek yeriydi. Pas şiddetinin ve kalitesinin düşüklüğü, sahada lider bir oyuncunun olmayışı ve Trabzonspor’un içinde bulunduğu hâl nedeniyle maç, çekilmez bir boyuta gelmişti. Buna karşılık Adana Demirspor’un beraberliğe de razı olmakla birlikte gol için uygun ânı beklediğini de sezdik. Trabzonspor’un 2. golüne kadar çok daha net pozisyonlar üreten taraf şüphesiz ki Adana Demirspor’du.
6. Hamšik ve Visča Oyuna Dahil Oluyor…
Önce Hamšik’in bir organizatör olarak, sonra futbola aç Visča’nın oyuna girmesi oyunun bütün çehresini değiştirdi. Belki Montella’nın kulübesi daha güçlü olsaydı farklı senaryolarla karşılaşabilirdik ancak sonuçta Selahattin Kınalı’nın da dediği gibi Trabzonspor, aynı skorla kaybedeceği maçı kazanmış oldu.
7. Maçın Önemli Anlarına Bakalım…
Golün gelişim ânına bakıyoruz. Top, sağ çizgide Abdülkadir’in ayağında. Adana Demirspor, takım hâlinde savunma hâlinde. Bu çok güzel, peki devam edelim. Maxi Gomez neden ofsaytta? Oyundan mı düşmüş? Bu arada Demirspor, çok kötü yerleşmiş. Adam adama eşleşememiş bile. Üç hücum oyuncusu bomboş Trabzonspor’da.
Bakın burada ne olmuş? Gomez’in pozisyonuna göre geri çekilen Demirspor savunması Yazıcı’nın markajdan tamamen kurtulmasına sebep olmuş.
Yazıcı, topu alır almaz ofsayttan çıkmış bir Maxi Gomez görüyoruz. Üstelik iki savunmacıyı oyundan düşürmüş..
Kevin Rodrigues topu almadan Belhanda savunma arkasına koşu gösteriyor. Kevin da hiç düşünmeden Belhanda’ya harika bir pas çıkarıyor.
Yalnızca 3 saniye sonra Belhanda ceza sahasında şutunu çekiyor. Adana Demirspor’un planının savunma arkasına oyuncu kaçırmak olduğunu söylemiştik. Buna karşın Demirspor’un çok sık ofsayta yakalandığını eklemek gerek. Ancak Trabzonspor’un iki ağır ve uyumsuz stoperinin ofsayta düşmeye çok teşne Adana Demirsporlu oyuncularla cömertçe pozisyon verdireceğini tahmin etmek zor değildi. İşte burada böyle bir sekans görüyoruz.
8. Eksikler Neydi?
Trabzonspor’un sezon başından beri en önemli eksiklerinden biri bir saha içi lidere sahip olmamasıydı. Skoru ele aldıktan sonra tempoyu zaman zaman düşerecek, zaman zaman yükseltecek bir organizatörün yokluğu, Trabzonspor’u oldukça geriye itti. Bu maçta da 1-0’dan sonra Trabzonspor’un oyundan bu kadar düşmesini biraz da buna bağlıyorum.
Aynı eksiklik, Adana Demirspor’da da hissediliyor. Gökhan İnler, artık futbol için oldukça yaşlı. Ancak hedef maçlarda agresyonu pozitif yönde yönlendirecek türde oyuncuların sahada var olabilmesi oldukça önemli.
Yanlış planlama ve yanlış stratejinin Trabzonspor’u getirdiği nokta bu. Ortada tümüyle berbat bir performans yok. Eğer olanlar üzerine bir şeyler bina edilme yoluna gidilirse toparlanma uzun sürmeyecektir. Bundan sonra süreci en net şekilde anlamaya çalışacağız.
Trabzonspor’un önümüzdeki süreçte inişli çıkışlı performansı devam edecektir. Bu dönemde maç maç veya dönem dönem bazı oyuncuların ön plana çıktığını görebiliriz. Ne de olsa Trabzonspor oyuncularının büyük bir çoğunluğunun hâlâ bir hedefi var. Bundan sonra istekli olan oyunculara daha fazla forma şansı vermek ve alt yapıdan A takıma oyuncu kazandırmak daha akıllıca olacaktır.