Yalnızca seni düşündüğüm dakikalardayaşıyorum ben Yatağımdan bir hışımla kalkıpOdanın içerisinde volta atıyorumYalnızca seni düşündüğüm dakikalardaİçimden yaşamak geliyorBaşka türlüsü zorGözlerini özlüyorumGözlerin
Okumaya Devam Et
Karadenizin rüzgârı okşarken enseniBir bahar sabahında gördüm, tanıdım seniGörmesem de seni, duymasam bile sesiniSenin için kaç gece öldüm ben, bilir
Okumaya Devam Et
Bir süredir sınavlarıma daha verimli çalışabilmek için Vakfıkebir Gençlik Merkezi’nde bulunan halk kütüphanesini kullanıyorum. Burada yaptığım gözlemlerde ilk ve ortaokul
Okumaya Devam Et
Bundan yaklaşık iki yıl önce Rise of Empire’ı izlemek hem de çok tartışılan bir platform hakkında fikir sahibi olmak için
Okumaya Devam Et
Fernando Pesaoa’yı özellikle pandemiden sonraki dönemde alıntılarıyla tanımıştım. Pessoa’nın: “İstemeden varım, istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim
Okumaya Devam Et
Bir zamanlar ne çok istemiştim kütüphanemin olmasını… Hayır, kitaplarımın olmasını istemiyordum, kütüphanemin olmasını istiyordum. Duvarlarca kitap biriktirmekti hayalim. Evimin müsait
Okumaya Devam Et
Edebiyat camiasının en çok eleştirdiğim yönü, avam ile aralarında derin bir uçurum bırakmaları. Bu uçurum olan bir şey değil oldurulan
Okumaya Devam Et
Edebiyata henüz merak salmaya başladığımda önce bir derginin hatırı sayılır bir yazarı olmayı, daha sonra da yazılarımı özgürce yayımlayabileceğim bir
Okumaya Devam Et
Edebiyat nedir? Edebiyat, aslında baktığınızda birçok şeydir. Bana göre edebiyat, en çok kendini ifade ediş biçimidir. Başkalarına göre başkadır. Belki
Okumaya Devam Et
Bundan 4-5 yıl önce Beşikdüzü İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi’nin sıralarında romantik ve milliyetçi düşlerle edebiyatçı olmaya karar vermiştim. O zamanlar
Okumaya Devam Et